Lamine Ve Porselen Kuronlar

Bu uygulamalarda temel prensip, dişlerin sadece dış yüzeylerinde minimum aşındırma yaparak diş dokusunu korumaktır.

Estetik beklentilerin öne çıktığı vakalarda kullanımı diğer yöntemlere göre daha uygundur. Özellikle çiğneme basıncının olmadığı ön bölge dişlerinde daha çok tercih edilirler.

Tercih edilmelerinin temel sebebi uygulanışı itibari ile yüksek çiğneme kuvvetlerine karşı yeterli dirence sahip olmamalarıdır. Bu yöntemde kullanılan materyal seramik olduğu için aşınmaya ve renk değişimine dirençleri oldukça iyidir fakat sadece dış yüzeyi örten çok ince bir yapıda olduklarından basma dirençleri düşüktür.

Bu durum azı dişlerinde kullanımlarını kısıtlar. Ön bölgede ki dişlerde, dişlerdeki kapanış pozisyonları ve dişlerin açıları uygunsa, estetik amaçlı tedavilerde çok iyi sonuçlar alınabilmektedir.
Estetik amaçlı kuron uygulamaları, tam veya bölümlü olarak kendi aralarında uygulama açısından ayrılır. Bölümlü kuron uygulamalarından en çok tercih edilen porselen lamina uygulamalarıdır.
Bu yöntemde cerrahi bıçaklar kullanılmaz. Saç köklerinin özel bir iğneyle çıkarılması yöntemine dayanır. Kıl köklerinin tek tek alınması doku hasarını eski yöntemlere kıyaslanamayacak kadar düşürmüştür. Bundan dolayı saç ekiminde tavsiye edilen öncelikli yöntemdir.

Bundan dolayı saç ekiminde tavsiye edilen öncelikli yöntemdir. Bu yöntem hastalar tarafından da sıkça tercih edilmektedir. Hastalar bu yöntemden sonra saçlarından oldukça memnun kalmaktadır.

İki ya da üç saç kökü ve az miktarda deri dokusunu da içeren yapının, hassas bir aletle kafa derisinden çıkartılıp saçın seyrek olduğu bölgelere yerleştirilmesi Greft diye adlandırılan bu teknikle gerçekleşir.

Estetik tam kuronlar ise diş çevresini saran protetik uygulamalardır. Çiğneme basınçlarının yüksek olduğu bölgelerde ya da dişten fazla doku kaldırılması gereken durumlarda alternatifleri yoktur. Bu tip kuronlarda farklı materyaller tercih edilebilmektedir.

Tam kuronlar, zirkonyum destekli, metal destekli, ya da tam seramik (desteksiz) üretilebilmektedir. Tedaviden önce kullanılacak materyale karar verilirken; hastanın beklentileri, uygulama yapılacak dişin ağızdaki konumu, ve materyalin hastanın vücut dokularıyla uyumluluğu göz önüne alınır.
Saç ektirme ameliyatında pek çok etken alınan kararı etkiler. Saç ekim ameliyatı kişilerin yaptırmak istediği ve tereddüt ettikleri bir operasyondur. Alınan kararın doğru olmasını sağlayan en büyük etken saç ektirme merkezinin doğru seçilmesidir.

Metal destekli kuronlar arka bölgelerde ki azı dişlerinde daha çok tercih edilir. Eksik dişlerin yerini alabilmesi için uzun boşluklarda uygulanan köprülerde çok başarılıdırlar. Dayanıklı ve çiğneme kuvvetlerine dirençlidirler. Işık geçirgenlikleri olmadığından estetik başarıları daha düşüktür.

Zirkonyum kuronlar, hem estetik hem de dayanıklılık anlamında çok başarılıdırlar. Bu nedenle hem azı dişlerinde, hem de ön bölgede estetik amacı ile daha çok tercih edilirler. Işık geçirgenlikleri oldukça yüksek olduğu için doğal diş dokusunu daha iyi taklit ederler.

Bu sayede hem doğal hem de tatmin edici sonuçlar elde edilir. Renk ve doku uyumları çok iyidir. Metal alerjisi olan hastalarda kullanılabilirler. Bu da daha çok tercih edilmelerinde önemli bir etkendir.
Greft saç kökü demek değildir. Saç kökleri ile beraber bir miktar deri parçasının da bulunduğu alanın adıdır. Bir greftte yaklaşık 2-3 adet saç teli vardır. Örnek olarak 2000 greft, 4000-6000 saç köküdür.

Saç ekiminden önce greft hesaplaması uzman doktorlar tarafından yapılarak kişinin kaç grefte ihtiyacı olduğu belirlenir ve saç çizgisi çizilir. Sonrasında başın arkasında, iki kulak arasında bulunan donör bölgeden bu miktarı karşılayacak greft alınır ve kel bölgelere aktarılır.

Greft hesaplamasının doğru yapılması bir takım etkenlere bağlıdır. Greft alımı yapılacak bölgedeki greft miktarı donör bölgenizin yeterliliğine bağlı olmalıdır. İyi bir saç ekiminin yapılabilmesi için donör bölgede yeteri kadar saç bulunması gerekir.

Tam seramik yani desteksiz kuronlar, altlarında bir destek tabakası olmadığı için, gerçek diş minesine en yakın sonucu verirler.

Estetik başarıları çok yüksektir. Köprü yapımına uygun değildirler. O yüzden eksik diş restorasyonlarından ziyade ön bölgede estetik amaçlı ya tek ton restorasyonlarında daha kullanışlıdırlar. Doğal görünümü, doku uyumu ve renk başarısı çok yüksektir.

Bu tedavilerin tümü bir dizi laboratuvar aşamaları gerektirmektedir. Bu uygulamanın en cazip tarafı, hastaların randevular arasındaki zamanlarda, günlük aktivitelerinin olağan seyrinde devam ettirebilecekleri geçici kuranlarla evlerine dönmeleridir.
Eğer sigara kullanıyorsanız, ameliyattan bir iki hafta önce sigaranın bırakılması çok önemlidir. Sigara, ciltteki kan akışını engelleyebilir ve böylece yaraların iyileşme süreci etkilenir.